MİRAC


Hayat ve zaman, arz ve sema, melek ve insan, bütün bunların adına yükseldi yaşayan kuran. 
Perdeler kalktı, sırlar açıldı, kainat çalkalandı, şeytan dona kaldı aşkın yükselişinde. 
Alemler şaha kalktı, resulün o gülün hakka yürüyüşünde. 

İşte Budur Büyüklük...


Yanıltmasın seni sıra dağlardaki heybet, şaşırtmasın düşünce,ni okyanuslardaki kudret. Sen bunları bırakıp bir lazha bendine nazar et.

Göreceksin büyük gördüğün herşey küçülmüş, zerreden kürreye asil benliğine alemler bükülmüş. 

Senin taşıdığın ne büyük yükmüş, buna büyük küçük bütün mevcudat boyun bükmüş, biz yeri ve göğü oyun olsun diye yaratmadık, işte budur büyüklük...

Bu gün hayatımın nokta atışını yaptım.


Bu gün hayatımın nokta atışını yaptım. Noktaladım noktasız kalan bütün boşluklara, ve yine bu gün virgül çektim ,aralık bıraktığım aralardan, çıkamadığım karanlık yollara. Daha dün kalbimde sakladığım, buz tutmuş bütün sorulara. Şerh çektim gaflet yüklü kasvet sokaklarına. Yürüyorum vaad edilen o asra ve zamana .Mekanların ve makamların son noktasına, ilahi ente maksudu ve rıdake matlubu azığımla...

DOSTLAR BOŞMUŞ


Biz bizi ortaya koyduk bizi bilmeyen bilsin diye.Yüzümüzü yumuşak tuttuk dostlarımız gülsün diye. Gönlümüzü sonuna kadar açtık bizi seven girsin diye. Anladıkki hoş bildiklerimizin hepsi boşmuş, yine anladıkki Allah tan gayri dost yokmuş ...

Hayal



Şüphenin kaynağı kurusa bir gün
Kurtulsam yalancı vesveselerden
Başlasa ebedi bitmeyen düğün
Gökyüzüne uçsam minarelerden